Wikipedia

Arama sonuçları

27 Aralık 2013 Cuma

AŞK ATEŞİ

İnsanlara elinizi uzatabilirsiniz ama, zorla kimsenin elini tutamazsınız.
Ne çok laf edilmiştir aşk üstüne, dünya döndükçe de edilecektir. Koca koca laflar, beylik sözler. Oysa ki her aşk kendi ateşi kadardır. Yaktığı yer de kendi büyüklüğü kadar. Ateşi körükleyense kimi zaman açlık, kimi zaman tutku, kimi zaman da boşluktur. Açlık büyükse ateş hummaya dönüşür kolayca, doyduğunuzdaysa çabucak söner. Körüklemeye çalışsanız da yetmez, yeni bir açlık hali gereklidir. Tok açın halinden anlamaz çünkü. 
Tutku ateşi sürekli alevli tutar, ancak ateşin sıcaklığı fazla gelebilir bazen. Alevler yakıcı olabilir istemeden. Yanmak isteyeni bile bıktırabilir. 
Boşluğun körüklediği aşksa en yakıcı olandır. Kavrulursunuz istemeden. Farkına bile varamadan küle dönmeniz an meselesidir.
Tutmaya çalıştığınız el, aslında orada bile değildir. Belki çoktan gitmiştir, belki de hiç orada olmamıştır.
Kör bir karanlıkta gibi uzandığınız elin olmadığını fark ettiğinizdeyse küllerinizdir geriye kalan. İnanmak istememenin ağırlığıyla ateşi çağırırsınız. Ama geri gelebilen bişey değildir aşk. 
Ta ki uzanacak yeni bir ele rastlayana kadar, içinizdeki ateşi canlı tutmaya çalışırsınız.
Sonuç olarak, insanlara güvenmeyin, en iyisinin bile sizi yarı yolda bırakacağı anlar vardır. Yola hep kendinizle çıkın, yoldaşınız nasılsa olur.
Şanslıysanız geçip giderler.


2 yorum:

  1. Yaşam yaşananlarla güzel;bütün yaşanmışlıkları düşlemek,yaşanacaklara yürümek evrenin genişlemesi gibi bir şey işte...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan yoldaşlarını seçemiyor aslında.... Karşılaştıklarından birileriyle yarenlik etmek kimsenin seçimi değil, seçimlerimiz gibi görünenler bile hassas kader terazisinin daralarından başka bişeyler değil ;-) acı ama gerçek

      Sil